Online Eğitimin Öncüsü Sal Khan’ın Gerçek Derslikli Okulu
< Haberlere Dön

Salman Khan, on yıl içinde hazırladığı on bine yakın eğitim videosunun ardından hâlâ güne Silikon Vadisi’ndeki ofisinde Khan Academy’nin YouTube kanalı için matematik problemi çözümleri kaydederek başlıyor. “X’e göre f fonksiyonu, A çarpı X’in N’inci kuvveti olsun” gibi ifadeleri neşeli sesiyle canlandırarak hazırladığı videolardan oluşan Khan Academy, şu ana kadar dünya genelinde milyonlarca kişiye, hatta yüz milyonlarca kişiye ücretsiz olarak matematik, fen ve diğer birçok alanda eğitim videoları sundu.

Fakat şu sıralar buna ek olarak Khan’ın ofisinin hemen alt katında format ve işleyiş bakımından bu online derslerden tamamen farklı gerçek bir okul bulunuyor. Khan’ın yeni girişimi, “Khan Lab School” yani Khan Laboratuvar Okulu. Burada öğrenciler cuma günleri öğle yemeğinde bizzat Khan ile çeşitli sorunlar ve fikirlerle ilgili derin diyaloglara girebiliyorlar. Khan, söze önceki sohbetlerin bir özetiyle başlıyor: “Son birkaç seminer boyunca dünyayı değiştirme gücüne sahip teknolojiler hakkında konuştuk. Şimdiye kadar sürücüsüz arabalar, sanal gerçeklik, insan ömrünün uzatılması ve robotlardan bahsettik.”

Bu sırada Khan, ufak bir yemek masasına yedinci ve sekizinci sınıf öğrencileriyle yeni bir mini seminer yapmak için oturuyor. Bu çocuklar ufak ufak yemeklerini yerken seminer konusu neydi dersiniz? Yapay zekânın gelecekteki fayda ve zararları.

Khan Lab School 2

“Oyun oynarken gülüşen öğrenciler.” (Khan Laboratuvar Okulu arşivinden)

Khan, sohbete başlarken öğrencilerine soruyor: “Yapay zekâ nedir?” Ardından yönelttiği bu geniş soruyu biraz değiştiriyor: “Bir şeyin insan gibi düşünebildiğini nasıl anlarsınız?”

Tartışma, böyle geniş çaplı sorularla başlayarak yapay zekâ hakkındaki etik kaygılar ve şüphelere doğru derinleşiyor. Bir öğrenci, yapay bir zekânın bizi dinlediğini nasıl anlayabileceğimizi soruyor ve ekliyor: “Mesela insan beynine bakarsak, ben bazen birileri bir şey yapmamı söylediğinde umursamıyorum ve zaman zaman hayatta kötü kararlar verebiliyorum. Dinlemediğim zaman verdiğim kararlar on kat daha kötü oluyor!”

Bu sohbet klasik bir Silikon Vadisi semineri havasında geçiyor: kendisine yönelik, bir nebze benmerkezci, fakat ne olursa olsun her zaman orijinal, ilgi çekici ve aktif. Khan, “Kesinlikle barışçıl ve egosuz bir yapay zekâ neden geliştirilemesin ki?” diye soruyor öğrencilerine: “Sizce zekâ ve ego birbiriyle ilişkili mi?” Bir kız öğrenci gülerek şu cevabı veriyor: “Yani, tüm önyargılardan ve egodan arınarak söyleyecek olursak... benim de bir egom var!” İşte, Khan laboratuvar okulunda sıradan bir öğle yemeği muhabbeti daha.

Okul ve Eğitim Anlayışı

Okul birçok okuldan farklı görünüyor. Okulun içinde kocaman, açık bir derslik bulunuyor. Neşeli ve öğrenci odaklı sorgulayıcı eğitim sistemi, okula Montessori sistemi (özgürlükçü ve psikolojik, sosyal ve fiziksel gelişime önem veren; geniş, açık ve karma sınıflara sahip bir eğitim sistemi) ile Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nın birleşimi hissi veriyor. Anasınıfından sekizinci sınıfa kadar eğitim veren okulda şu anda yaklaşık 65 öğrenci var. Okuldaki öğretim anlayışında ise notlar, başarı sınıflandırmaları ve klasik ödev sistemi yok. Zihinsel bağımsızlık seviyelerine göre gruplanan öğrenciler günün çoğunluğunu farklı yaş gruplarından arkadaşlarıyla bir arada geçiriyor.

Öğrenciler programlarını kendileri oluşturuyor, günlük ve dönemin tamamına yayılan çeşitli hedefler belirliyor ve okulun işleyişine yön vermekte rol oynuyorlar. Geniş dersliğin bir yerinde öğrenciler renkli kartonlara bayrak ve haritalar çizerek siyaset konuşurken başka bir yerinde bir grup öğrenci Shrek’in bir tiyatro adaptasyonunun provasını yapıyor.

Khan Lab School 3

“Khan laboratuvar okulu öğrencileri tiyatro provası yapıyor” (Fotoğraf: Eric Westervelt, NPR)

Yan odaya girdiğimde ise 8 yaşındaki Ben’i bir minderin üzerine oturmuş, günlüğüne sessizce bir şey yazarken buluyorum. Ben, bana günlüğünden bir parça okumayı teklif ediyor. Tabii, çok memnun olurum. “Bu seferkinin başlığı ‘Daha çok olmasını istediğim şeyler’. Umarım daha çok geziye gideriz. Birkaç şey daha yazdım da onları paylaşmak istemiyorum.” Dert değil. Senin günlüğün, anlıyorum. Ben’e okulunda neleri sevdiğini soruyorum. Konuları öğrenirken “kendi hızımda ilerleyebilmeyi,” diyor. “Geri kalan herkesle aynı yerde olman gerekmiyor” diye ekliyor.

Okulun ricası üzerine öğrencilerin soyadlarını bu yazıda vermiyoruz. Gün geçtikçe daha fazla okul, Ben’in bahsettiği kişiselleştirilmiş eğitim-öğretimi müfredatlarına katıyor. Fakat bu okulun denediği şey birçok açıdan bu “kişiselleştirilmiş eğitim” anlayışını hoş bir slogandan daha öteye geçirip uygulanmasını sağlamak. Sonuç olarak bu okulda kişiselleştirilmiş öğrenme ve bilgi keşfi her gün yaşanıyor, ve konuştuğum öğrenciler bundan gayet memnun.

10 yaşındaki Gurshan, “Yapmak ve derinlemesine odaklanmak istediğimiz şeyler hakkında sorumluluk alabiliyoruz” diyor. “Diğer okullarda böyle bir fırsat elimize geçmiyor. Burada ise nelerden hoşlandığımızı kendimiz keşfedebiliyoruz. Mesela ben her gün yarım saat kod yazıyorum. JavaScript kullanıyorum, ve yakın zamanda Python öğrenmeye başladım.”

Öğrencilerle beraber öğretmenler de bu okulun yaratıcı ve özgür ruhunu benimsemiş durumda. Başdanışman görevindeki Mikki McMillion, görevini şöyle tanımlıyor: “Bir grup çocuğa tavsiyelerde bulunuyorsunuz. Bu görev kesinlikle müfredat ve ders odaklı bir zihniyetin ötesinde bir şey. Öğrencilerimizin akademik, sosyal ve kişisel gelişimlerini destekliyor, onlara rehberlik ediyor ve bir nevi koçluk yapıyoruz.”

Khan Lab School 3

“Öğrenciler büyük bir kâğıda resim çiziyor, boyama yapıyor ve fikirlerini yazıyorlar.” (Fotoğraf: Sami Yenigun, NPR)

McMillion Amerika’da bir devlet lisesinde yıllarca İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra kendi dediğine göre öğrencilerin gün geçtikçe daha çok not takıntısına sahip olduğunu görünce dört duvar arasına sıkışmış ve kafası oldukça karışmış: “Öğrenciler bu not takıntısı nedeniyle kitap yerine internetten kitap özeti okumak gibi alışkanlıklar ediniyor. Bir gün lise birinci sınıf öğrencisinin biri bana bu lisede başarılı olmak için ruhunu feda etmesi gerektiğini söylemişti. Çok şaşırmıştım: bu çok acı bir şey, fakat neden böyle dediğini anlayabiliyorum.”

McMillion, Khan’ın laboratuvar okulunda öğretmenliğe heveslenme sebebini tekrar yakaladığını söylüyor. Bu heves, öğrencilerin kendi ilgi alanları ve heveslerini bulmalarına yardımcı olmaktan doğuyor: “Dürüst olmak gerekirse, öğrencilerimin içini dışını bilirim. Şu anda 15, önceki okulumda 150 öğrencimin olmasının da buna bir katkısı var tabii. Gerçekçi olursak, 150 çocuğu teker teker o kadar yakından tanıyamazsınız. Bu devlet lisesi tecrübesi bir okuldan çok öğrenci fabrikası üretim bandına benziyor.”

Örnek İnsanlar

McMillion’a göre işin ucunda not olmayınca sorguladıkları şey bu sürecin genel anlamı: Neden bunu yapıyoruz? Tüm bu eğitim-öğretim süreci ne anlama geliyor? Bu süreç neden önemli?

Khan’ın okulunun özelliklerinden biri de bu sorunlara yanıt biçimi: Daha büyük öğrenciler, küçüklere gün boyunca yol gösteriyor. 13 yaşındaki Isra bu özelliği şöyle anlatıyor: “Hepimiz her gün aynı ortamdayız. Bu nedenle küçükler bizi örnek insan olarak görüyor. Bu nedenle daha büyükler olarak biz kendi kendimizi uyarıyoruz: ‘Hey, küçüklere örnek oluyoruz. Kibar ve saygılı olmalıyız.’”

Fakat Khan’ın internet dışı ilk eğitim denemesiyle ilgili önemli bir soru işareti daha var: Bu oluşum gerçekten Khan’ın vaat ettiği gibi kullanışlı ve adaptasyonu kolay bir sınıf ve ders anlayışının yayılmasını beraberinde getirecek mi?  Yoksa yalnızca çoğunluğu Silikon Vadisi çevresinde yaşayan zengin ailelerin çocuklarından oluşan elit, bağımsız bir butik okul olarak mı kalacak? Bu soruyu Khan, “Silikon Vadisi sakinlerine yönelik bir başka yenilikçi okul kurmak gibi bir amacımız kesinlikle yok” diye cevaplıyor.

Sınıflar zaman zaman kontrollü bir karmaşa görünümünde oluyor, fakat Khan’a göre kontrolün öğrencilerde olması yaratıcılık ve dayanışma ortamını arttırıyor.

Khan Lab School 4

“Grup çalışması.” (Khan Laboratuvar Okulu arşivinden)

Khan, laboratuvar okulun misyonunu şöyle açıklıyor: “Var olan zihniyeti aşan bir şey yaratmak ve bu yarattığımız oluşumu tüm dünyayla paylaşmak istiyoruz. Ben teknolojiyi hiçbir zaman insan tecrübesinin yerini alacak bir şey olarak görmedim. Bana göre teknoloji, insan deneyimini daha özgür kılacak bir şey.” Laboratuvar okulu, tıpkı bir üst katta oluşturduğu online akademisi gibi kâr amacı gütmüyor. Öte yandan bu elit ve yüksek seçicilikteki okulu, Khan Academy’nin “Herkese, Her Yerde, Dünya Standartlarında, Bedelsiz Eğitim” sloganından da apayrı bir şekilde işliyor. Aslında “Silikon Vadisi elit kesimine, Dünya Standartlarında, Yıllık 25,000 Dolara Eğitim” Khan’ın yeni okuluna uygun bir slogan olabilir. Fakat Khan bu fikirde değil. Ona göre bu oluşumun amacı araştırma odaklı eğitim yollarının denenebileceği bir pilot okul yaratmak ve denemelerin ardından elde edilen verileri dünya genelindeki eğitimcilerle paylaşmak. Zaten bu sebepten ötürü okulun ismi “Laboratuvar okulu” ve kapasitesi şimdilik sınırlı.

Khan, bunu şöyle açıklıyor: “Öğretmenlerin iş yükü gerçekten çok fazla, bu nedenle eğitim reformu ve yenilikler hakkında düşünme fırsatı bulmaları bile çok zor. Öyleyse bu fırsatı ve eğitim yeniliklerini beraberinde getirecek müfredat nasıl bir şey olmalı? Herkes proje tabanlı öğrenmeden bahsediyor, fakat bu konseptteki projeler tam olarak ne?” Khan, bu eğitimsel deneyin K12 (ilkokul, ortaokul ve lise) eğitim-öğretimde süregelen sorunları çözmesinin veya pedagojik bir mucize üretmesinin kolay olmayacağını biliyor.

Khan Lab School 5

“Sal Khan, Mountain View, California’daki ofisinde çalışıyor. Khan, güne on yıldır olduğu gibi internet üzerindeki akademisi için eğitim videoları hazırlayarak başlıyor.” (Fotoğraf: Eric Westervelt, NPR)

Salman Khan, bu konudaki çabalarını şöyle dile getiriyor: “Bazı şeyleri yapmanın onlar hakkında kitap yazmaktan çok daha zor olduğunu öğrendim. Yalnızca kâğıt üstünde kalmaması amacıyla, her türlü okuldan benzer bir eğitim anlayışı taşıyan eğitimcilerle bağlantı kuruyoruz. Beraber öğrenip, kişiselleştirilmiş öğrenme sürecini nasıl daha fazla öğrenciye ulaştıracağımızı hep beraber düşünüyoruz.” Khan ve okulun diğer kurucuları, laboratuvar okulu fikrinin ilk ortaya çıkışından itibaren bu projeyi genel eğitim-öğretim anlayışı ve eğilimlerinde değişimi hızlandıracak fikirler uyandıran bir deney olarak görüyorlar.

Khan, “Laboratuvar okulu tek başına izole bir yapı olmayacak. Bu konuda hiçbir yanılgıya sahip değiliz,” diyor. Fakat şu anda bunun sonucunu görmek için çok erken. Khan’ı bekleyen asıl zorlu görev ise bu projede neyin işe yarayıp neyin yaramadığını Mountain View, California’daki ayrıcalıklı altmış küsur öğrenciden fazlasıyla paylaşmak olacak.

Eric Westervelt, NPR.

Makalenin Amerikan medya kuruluşu NPR’da yayınlanan orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.